Migren tüm vücudun hastalığıdır
yonetim2021-09-03T07:04:48+00:00Migren tekrarlayan şiddetli başağrısı atakları ile bilinen en sık görülen ve en fazla mağdur eden başağrısı türü olsa da hastaların tek sorunları yaşadıkları başağrıları değildir. Son 10 yılda ivme kazanan bilimsel araştırmalar göstermiştir ki migrende aynı genom üzerinden taşınan 40’a yakın tıbbi durum kişilerde farklı sıklık ve şiddetle gündeme gelmektedir. Bu çok önemli bir durumdur zira hekime başağrısı ile başvuran bir hastada hekim bu eşlikçi tıbbi durumları gözden geçiremezse önerilen en popüler pek çok migren ilacının bu eşlikçi tablolarla etkileşimi olabilmektedir. Öte yandan sorunların topyekün çözümü olmadıkça hastalar tam bir iyilik hali elde edemeyecektir1,2.
Nedir bu migrene eşlik eden tıbbi durumlar?
Şekil. Migrene toplum ortalamasından çok daha sık eşlik eden tıbbi durumlar
Migren atakları stresle tetiklendiği, hastaların da toplum ortalamasından daha yüksek bir kaygı düzeyi olduğu için en sık aldıkları tepki “kafana takma” “bu kadar ince düşünme” gibi eleştiriler olmaktadır. Oysaki bu hastanın elinde olan bir durum değildir. Kim daha fazla ağrı çekecek bir kısır döngüye girmek ister ki? Genetik kökenli kaygı ve detaylı düşünme, yaşama, titizlik, hassasiyet, travmalara artmış hassasiyet gibi psikolojik faktörler yaşam içerisinde doğru yönetilemezse veya terapilerle doğru yöne çekilemezse tedavi gerektiren birer tıbbi duruma dönüşürler.
Öte yandan huzursuz bacaklar sendromu, uykuya dalma süresinde gecikme, uyku saatine ait bozukluklar, uyku apnesi gibi sorunlar da migrenlileri daha sık etkiler. Uyku düzeni çözülmeyen bir migren hastasının tedavisi neredeyse imkansızdır.
Migren başağrısı olsa da çocuk yaşta bebek kolikleri, açıklanamayan kusma atakları, erişkin dönemde ise glüten aşırı duyarlılığı, huzursuz barsak sendromu ve reflu sorunları migrenlilere yaşamı dar eder. Bu noktada hastaların bilinçsiz tükettikleri ağrı kesicilerin ve uyku sorunu gibi diğer sorunlarında mide barsak sorunlarını olumsuz etkilediğini unutmamak gerekir.
Allerjiye yatkınlık migrenlilerin neredeyse dörtte üçünde yaşanan bir sorundur. Bu durum eşlik eden ilaç allerjisi, göz allerjisi, cilt allerjisi gibi sorunlar yaratsa da en çok karşılaşılan sorun solunum yolları belirtileridir. Migrenlilerde tekrarlayan hapşırık, burun akıntısı ve sinüslerde dolgunluk ile seyreden allerjik rinosinüzit atakları migren ağrılarının sıkça “sinüzit” şeklinde yanlış teşhis almasına neden olur. Keza astım atakları da migrende hem teşhis, hem de tedavi planında göz önüne alınan önemli bir eşlikçi tıbbi durumdur.
Migrenlilerde damar sertliğine yatkınlık artmıştır. Eşlik eden yüksek tansiyon (bazen de düşük tansiyon), kalp kapak hastalıkları ve kalpteki karıncıklar arasında kalabilen delikler de dikkate alındığında “auralı” migren olguları başta olmak üzere migrenlilerde takip eden hekim duruma göre kardiyolojik değerlendirme istediğinde şaşırmamak gerekir.
Migrenlilerde özelliklerde küçük yaşlarda epilepsiye yatkınlık toplum ortalamasının hayli üstündedir. Keza migrenliler öncesinde önlem almazlarsa beyin krizi açısından da daha genç yaşlarda aday olurlar. Ellerde titreme ve diş gıcırdatma gibi sorunlarda migrenlilerde daha sık gözlenir.
O halde migren yalnızca başağrısı değildir. Bir ağrıdan çok daha fazlası ve migrene eşlik eden tıbbi durumlardan daha ötesidir. Büyük resme bakacak zaman, birikim ve kabullenme tedavinin ilk ve en önemli aşamasıdır.
Kaynakça:
- Genetik Havuzdan Çeyiz Sandığına Migren. Prof. Dr. Aynur Özge. A7 Kitap, 2018.
- Türkiye Migren Raporu. Küresel Migren ve Ağrı Derneği & Lilly iş birliği. 2021.