Tarihsel Süreçte “Migren Tedavileri”
manager2024-11-15T23:25:43+03:00Tarihsel süreçte migren hastalığı incelendiğinde, milattan önce 4000’li yıllar gibi oldukça erken bir dönemde eski beyin cerrahisi yöntemlerine ilişkin bilgilerin var olduğu görülmektedir. Neolitik döneme ait kafatası bulguları, kafatasının delinerek içinden bir kemik parçasını çıkarma işlemi olan “trepanasyon” tedavisinin yaygın olarak gerçekleştirildiğini göstermektedir. Trepanasyon işleminin, migrene, epilepsiye ya da bazı ruhsal bozukluklara neden olduğu inancıyla şeytanları ve kötü ruhları çıkarmak için yapılmış olabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte milattan önce 1200’lü yıllarda Mısırlı Ebers Papirüs, migren, nevralji ve ateşli baş ağrılarından bahsetmekte ve bu bilgilerin MÖ 1550’den önceki tıbbi belgelere dayandığı ifade edilmektedir. Mısırlıların, o dönemde bir baş ağrısı reçetesi olarak kullanılan “Ebers Papirüsü” üzerindeki talimatları izleyerek hastaların başına keten bir şeridi sıkıca bağladıklarına dair bulgular mevcuttur. Milattan önce 400’lü yıllara gelindiğinde ise Hipokrat, migrenin görsel semptomlarını ilk tarif eden kişi olmuştur. Hipokrat, genellikle sağ gözde parlayan bir ışık tanımlamış, ardından şakaklarda devam ederek tüm baş ve boyun bölgesine yayılan şiddetli baş ağrılarından söz etmiştir. Öte yandan yaklaşık 2000 yıl kadar önce Romalı Doktor Galen, baş ağrılarını sindirim sistemindeki bozukluklara ve safra akışına bağlamıştır. Galen, midede sarı safra varlığı durumunda baş ağrısı atağı gerçekleştiğini ve bununla başa çıkmak için kusmanın etkili bir başa çıkma yöntemi olduğunu söylemiştir. Hatta günümüzde taşıt tutması olan çocukların kusma ataklarının, “safralı ataklar” olarak adlandırılmaya devam edildiği görülmektedir.
Orta çağa gelindiğinde Avrupa’da baş ağrısı tedavileri genellikle afyon ve sirke içerikli çözeltilere batırılmış bezlerin başa uygulanmasını içermektedir. Çözeltideki sirkenin muhtemelen kafa derisindeki gözenekleri açmak, afyonun ise çözeltinin deriden hızla emilmesini sağlamak için kullanıldığı düşünülmektedir. Öte yandan 1672’de Thomas Willis ilk kez “nöroloji” terimini kullanmış, migren ile kalıtım, mevsim değişiklikleri, diyet ve atmosferik durumların ilişkisine dair gözlemlerine dayanan görüşler öne sürmüştür. Willis, baş ağrısı semptomlarının sinirlerin periferik uçlarında başlayan ve yavaş yavaş artan spazmlarla ilişkili olduğunu da belirtmiştir. Daha sonra Edward Liveing, 1873’te, migrenin bir beyin işlevi bozukluğu olduğu teorisini yayınlamış, atakların beyinde yer alan sinirlerin düzensiz iletiminden kaynaklandığını söylemiştir. Liveing bununla birlikte, epilepsi ve migren ilişkisinin oldukça aşikâr olduğunu ve her iki hastalığın da merkezi sinir sistemi deşarjlarından kaynaklandığını öne sürmüştür. Modern nörolojinin kurucularından biri ve 1800’lerin sonlarında seçkin bir doktor olarak bilinen William Gowers ise Liveing tarafından önerilen nörojenik baş ağrısı teorisini benimsemiş, 1888’de 20. yüzyıl başlarında en kapsamlı nöroloji ders kitabı olarak tarif edilen Sinir Sistemi Hastalıkları El Kitabı’nı yayımlamıştır. Gowers, migren tedavisinde sağlıklı bir diyetin önemini vurgulamış, bunun yanında tedavi sürecinde kullanılmak üzere alkol ve bazı kimyasal ajanları bir araya getirerek oluşturduğu bir ilaç çözeltisi geliştirmiştir.
Günümüze gelindiğinde ise migrenin etiyolojisine dair aydınlatılacak hala çok şey olsa da birçok migren araştırması, migrenin beyindeki reseptörlerin etkisiyle ortaya çıktığını ortaya koymaktadır. Araştırmacılar migrene ilişkin tek bir nedensel açıklamanın yapılamayacağını öne sürmekte ve özellikle son yirmi yıldır sayıları artan biçimde genetik, immünolojik faktörler, hormonal etmenler, beyinde serebral kortekste biyokimyasal değişimler ve ruhsal bozukluklar gibi birçok etmenin migrende önemli rollerinin olduğunu doğrulayan çalışmalar yayınlamaya devam etmektedir.
Kaynaklar:
Bellini, B., Arruda, M., Cescut, A., Saulle, C., Persico A, Carotenuto M., … Guidetti, V. (2013). Headache and comorbidity in children and adolescents. The Journal of Headache and Pain, 14(1), 79.
Diamond, S., & Franklin, M.A. (2015). Introduction – The history of headache. In S. Diamond (Eds.), Headache and migraine biology and management (pp. 1–12). Cambridge: Academic Press.
Diener, H.C., Küper, M., & Kurth, T. (2008). Migraine-associated risks and comorbidity. Journal of Neurology, 255(9), 1290-1301.
Eising, E., Datson, N.A., Van den Maagdenberg, A.M., & Ferrari, M.D. (2013). Epigenetic mechanisms in migraine: A promising avenue? BMC Medicine, 11(1), 26.
Friedman, D. I., & De Ver Dye, T. (2009). Migraine and the environment. Headache: The Journal of Head and Face Pain, 49(6), 941-952.
Muehlberger, T., (2018). History of migraine surgery. In T. Muehlberger (Eds.), Migraine surgery: A clinical guide to theory and practice (pp. 61-71). New York: Springer.
Nyholt, D.R., & Van Den Maagdenberg, A.M. (2016). Genome-wide association studies in migraine: Current state and route to follow. Current Opinion in Neurology, 29(3), 302-308.
Pearce, J.M.S, (2012). A headache history. Brain, 135(8), 2569–2572.
Persico, A.M., Verdecchia, M., Pinzone, V., & Guidetti, V. (2015). Migraine genetics: Current findings and future lines of research. Neurogenetics, 16(2), 77-95.